Takipçiler

Yüksek Lisans Mülakatları Hakkında

Sevgili okuyucular, bu hafta aranızda halkbilim alanında ya da halk edebiyatı alanında yüksek lisans yapmak isteyenler olabilir diye bu yazıyı yazmaya karar verdim. Biliyorsunuz ki yüksek lisans alımları güz ve bahar dönemlerinde gerçekleştiriliyor. Mülakatları yaklaşan arkadaşlarımız varsa şimdiden herkese başarılar diliyorum. Ya da aranızda hazırlanmayı düşünenler olabilir bu nedenle kendi deneyimlerimden yola çıkarak size genel bir bilgi vermek, içinizi rahatlatmak istedim. O zaman gelin başlayalım!



Öncelikle herhangi bir yüksek lisans programına başvurmak istiyorsanız sizden beklenen bazı şartlar vardır. Bunlar ÖSYM tarafından gerçekleştirilen ALES sınavı ile yine ÖSYM aracılığıyla gerçekleştirilen YDS/YÖKDİL sınavlarıdır. Çoğu üniversite tezli yüksek lisans programları için bu iki sınav için belli bir puan alma şartı koymuştur. Bu puanlar genellikle ALES ve YÖKDİL/YDS için en az 55 olarak belirlenmiştir. Yani iki sınavdan da en az 55 aldığınız taktirde yüksek lisans programlarına başvurabilirsiniz. Ayrıca lisans mezuniyet ortalamanızın en az 2.50 ağırlıklı olması beklenmektedir. Bu şartları sağladığınız takdirde tezli yüksek lisans programlarına başvuru yapabilirsiniz. Tabii bazı üniversiteler kendi belirlediği taban puan şartlarını istemektedirler örneğin 65 puan isteyen yerler de bulunmaktadır. Bu nedenle hangi üniversiteye başvuracaksanız ilgili üniversitenin hazırladığı kılavuzu dikkatle okumanızı öneririm. Tüm bu şartları sağladıktan sonra halkbilimiyle ilgili yüksek lisans yapmak isteyenleri genel anlamda üç seçenek beklemektedir. 

Bilindiği üzere ülkemizde direkt halkbilimi adı altında yer alan fazla lisans ve yüksek lisans programı yok. Bu nedenle Halk edebiyatı ana bilim dalında yüksek lisans yapanlar da halkbilim alanında çalışmalar yapabilmektedir. Zaten halkbilim halk edebiyatını da kapsamaktadır. Dolayısıyla şansınızı artırmak amacıyla başvurabileceğiniz programlarda önünüzde üç seçenek var. Biri direkt halkbilim alanında yüksek lisans programına başvurmak, biri halk edebiyatı ana bilim dalının yüksek lisans programına başvurmak son olarak da Türk Edebiyatı/Türk Dili ve Edebiyatı başlığı adı altında açılan yüksek lisans programlarına başvurmak. Bu sonuncu programların birçoğu tek isim altında olsa dahi program içerisinde yeni edebiyat, halk edebiyatı, Türk dili gibi ana bilim dallarına ayrılmaktadır. Dolayısıyla bu programlara da göz atmanızı öneririm. 

Bu başvuruları yaptıktan sonra yüksek lisans mülakatlarına ve sınavlarına nasıl hazırlanacağımızı hepimiz merak ederiz. Burada şöyle bir ayrım var aslında, bazı okullar sadece mülakatla sizi programa kabul edebilirken bazı okullar önce yazılı sınav yapmakta ardından da mülakat gerçekleştirmektedirler. Halkbiliminin ya da halk edebiyatının çok geniş bir alanı kapsadığını elbette biliyorsunuz. Masallar, mitler, destanlar, atasözleri ve deyimler, oyunlar, gelenek ve görenekler, tasavvuf, şiirler ve  daha birçok şey alan içerisinde yer alıyor. Her ne kadar lisansta bu konuların birçoğunu görsek de hepsine hâkim olabilmemiz pek mümkün değil. Yüksek lisans programı da zaten bu alanlardan birinde uzman olmanız için var. Dolayısıyla mülakata ve yazılı sınava hazırlanırken alandaki en temel bilgileri ve kavramları bilmek, kuramlara dair bilginiz olması ilk etapta oldukça önemli. Yani düşünün, Dede Korkut'u okumamış, masalda motif nedir, epizot nedir, âşık edebiyatında ayak verme nedir gibi temel şeyleri bilmeyen bir kişi yüksek lisansa nasıl hazır olabilir. Bu süreçte hazırlanırken folklorun genel tarihi, ilk folklor çalışmaları (örneğin Alan Dundes'in folklor nedir makalesi gibi temek makaleleri okumanızda yarar vardır), ve kuramlar hakkında genel bir bilgi edinmeniz gerekmektedir. Bu temel bilgilerin ardından yüksek lisans için kendinize en azından bir hedef belirlerseniz bu sizin şansınızı olumlu yönde etkileyecektir. Hedef derken şunu demek istiyorum aslında, tüm bu halkbilimi alanları içinde özellikle ilgilendiğiniz, yatkın olduğunuz bir ya da birkaç alan vardır. Bu alanlardaki birikimiz diğerlerine göre daha fazladır. Hatta yüksek lisans tezinizi de bu alanlarda yapmak istiyor olabilirsiniz. İşte bu hedeflerinizi mülakat sırasında belirtebilirsiniz. 

Mülakatlar sırasında hepimiz heyecanlanırız ve geriliriz, bu durum oldukça normaldir. Bu gerginlik sırasında bazen bildiğimiz şeyleri de unutabiliyoruz. En bildiğimiz eser isimleri, konular aklımızın ulaşılmaz köşelerine kaçabilir. Bu durumda sakin kalmaya çalışmak yapılacak ilk şeydir. Emin olun hocalar da sizin heyecanınızı anlıyor, hatta size heyecanınızı dindirmek adına yardım edebiliyorlar. Tabii bu durum karşınızdaki jüriye göre değişebiliyor. Biraz önce söylediğim gibi eğer güçlü yönünüzü ve hedefinizi mülakatta belirtme şansı elde ederseniz, hocalar sözünü ettiğiniz alanda ne kadar bilgili olduğunuzu ölçmek için size birkaç soru sorabiliyorlar. Bu durum da sakinleşmenize yardımcı olurken kendinizden daha emin olmanızı da sağlayabilir. Mülakatlara katılmadan önce söz konusu okuldaki hocaların çalışmalarına bakmanız size faydalı olacaktır. Çünkü hocalar kendi çalıştığı alanlardan (örneğin âşık edebiyatında çalışmışsa bu alanla alakalı sorular) sorular sorabilmektedir. 

Gerek mülakatlarda gerekse yazılı sınavlarda karşınıza çıkması en muhtemel konulardan biri Dede Korkut'tur. Nüshaları, boyları, boylar arasındaki farklar, orijinal metnin günümüz Türkçesine aktarımı gibi çeşitli sorularla karşılaşabilirsiniz. Ya da kuramlarla alakalı bir soru özellikle yazılı sınavlarda karşınıza çıkması en muhtemel konulardan biridir. Tabii gerek mülakatta gerek ise yazılı sınavda karşınıza çıkacak soru tipleri, okulda yer alan hocalara göre değişmektedir. Aslında mülakatta en önemli şeylerden biri jürideki hocalardan aldığınız enerjidir. Hoca güler yüzlü ve samimi ya da güven verici ise siz daha çabuk sakinleşiyor ve kendinize daha çok güveniyorsunuz. Eğer tam tersi bir jüri ile karşı karşıyaysanız daha da gerilmeniz mümkün ama sorulan sorulara verdiğiniz cevaplarla gittikçe sakinleşebilirsiniz. Her ne olursa olsun, alanınızı gerçekten seviyorsanız ve bu alanda gerçekten ilerlemek istiyorsanız bir şekilde yüksek lisans programına girmeyi de başarıyorsunuz ki asıl macera da o zaman başlıyor. 

Sanırım yazıyı şimdilik burada bitirsem yeterli olur. Merak ettiğiniz bir şeyler olursa yazının altına yorum olarak sormaktan çekinmeyin en kısa sürede döneceğim. Elimden geldiğince size yardımcı olacak şeyler yazmaya çalıştım, yardımcı olabileceğim başka konular varsa yine yorumlarda bahsetmeyi unutmayın. Umarım hepiniz için bu süreç oldukça keyifli ve mutlu sonla biter. Ama olur da ilk denemenizde başaramazsanız sakın üzülmeyin. Gerçekten istiyorsanız bu alanda ilerlemek ikinci defa deneyin. Hem deneyim kazanmış olacaksınız ilk seferinizden ötürü. Asla okumaktan, araştırmaktan ve üretmekten vazgeçmeyin, sevgiler.

Yorumlar

  1. Merhabalar, alan dışı olarak halkbilimini tercih edeceklere mülakat ve yazılı sınav için neler önerirsiniz?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Alan dışı olduğunuz için alandakilere göre daha fazla çalışmanız, eksiklerinizi tamamlamanız gerektiği bir gerçek. Bununla birlikte yazıda da belirttiğim gibi temelinizi sağlam kurmanızı öneririm. Alanda birer mihenk taşı olan eserleri okuyun. Makaleleri ya da kitapları okurken kendi düşüncelerinizi üretmekten çekinmeyin. Takıldığınız noktalarda, anlamadığınız noktalarda alandan birine danışmaktan da çekinmeyin. Ayrıca mümkün olduğunca yeni çalışma ve kitapları da takip edin, mülakatlarda karşınıza çıkabiliyor. Öte yandan alan dışı olmanın avantajlarından da faydalanın. Alanınız ne bilmiyorum ama halkbilim disiplinlerarası çalışmalara oldukça uygun bir bilim dalıdır. Ki disiplinler arası çalışmalar içinde bulunduğumuz çağda hızla önem kazanmaktadır. Bu yüzden makaleleri, kitapları okurken, konuları öğrenirken kendi disiplininizle ortaklıklarını, nasıl disiplenlerarası bir çalışma yürütebileceğinizi de düşünün. Fırsat bulursanız bu fikirlerinizi mülakatta hocalar size gelecekle alakalı düşüncelerinizi sorduğunda paylaşmaktan çekinmeyin. Bence en önemli şeylerden biri kendinize güvenmek. Başarılar diliyorum. Umarım biraz olsun yardımcı olabilmişimdir.

      Sil
  2. Halk bilimi alanında yüksek lisans yapmak istiyorum. Bilim sınavına girerken sadece halk bilimi alanında mı soru gelecek yoksa diğer derslerle birlikte ortak sorular mı hazırlanılıyor.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhaba, bilim sınavları bildiğim kadarıyla o bilim dalına hazır olup olmadığınızı ölçmek adına yapılmaktadır. Başvurduğunuz alandan sorular (bu durumda halk bilimi) odaklı olacaktır. Eğer alan dışı iseniz bu kontenjandan yararlanacaksanız bilim sınavına bağlı olarak extra ders almanız mümkün olabilir yüksek lisans sırasında. Gözlemlediğim kadarıyla yüksek lisans doktora sınavları fark etmeksizin çoğunlukla metin okuma (Osmanlıca), kuram ve alanın spesifik terim-kavramlarına yönelik sorular oluyor. Örneğin halk bilimi çok geniş bir alan olsa da Dede Korkut ile ilgili bir soru mutlaka sınavda yer alacaktır. Bu çoğunlukla metin okuma yahut bir varyant hakkında detaylı bir soru olarak karşınıza çıkabilir. Bu yüzden temellere odaklanmanız şansınızı arttıracaktır. İyi şanslar dilerim umarım her şey gönlünüzce olur. Biraz olsun yardımcı olabilmişimdir umarım.

      Sil

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar